Mustafa Erdoğan
“Özgür Üniversite, geleceğin teorisyeni, düşünürü, eleştirmeni, sanatçısı, yazarına bir açılımdır. Bir yükseliştir.”
“Özgür Üniversite, öğrenmeyi, yaşama sevinci sayacakların yeri olmak durumundadır. Öğrenmenin sevinci, yaşama sevincinin büyük bir bölümüdür.”
“Eğitimin temel ilkesi tartışmadır ve sınıf bir atölye olmalıdır. Öğretmen, hep soru soran, anlamlı sorularla düşündüren ve öğrencinin önce soru sormasını ve sonra da özgür düşünmesini başlatan kimsedir”
Tüm bu açıklamalar, Ankara’da geçtiğimiz günlerde Toplumsal Kurtuluş Dergisi’nin Çağdaş Hukukçular Derneği’nin bulunduğu mekanlarda derslerine başlayan Özgür Üniversite-İnsan Bilimleri Fakültesi’nin kuruluş amaçlarını ifade eden metne ait.
Onursal rektörlüğünü İsmail Beşikçi’nin, rektörlüğünü Yalçın Küçük’ün, dekanlığını Prof. Fikret Başkaya’nın yaptığı İnsan Bilimleri Fakültesi’nde ders verecek olan adlar arasında şunlar var: Dr. Celîlê Celil, Cemşid Bender, Akif Kurtuluş, Ali Yıldırım, Hüsamettin Çetinkaya, Sırrı Öztürk, Hüseyin Sağnıç, Emin Karaca, Bilgesu Erenus, Abdurrahman Dürre ve A. Kerem Çepli.
Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi, Modernizasyon Tarihleri, İktisat, Kültür ve Uygarlık Tarihi, Dinler Tarihi, Linguistik, Estetik, Hukuk, Güncel Konular derslerinin bulunduğu üniversitenin bünyesinde verilecek olan estetik konulu derslerin sorumlularından Yeni İnsan dergisi yayın koordinatörü ve Özgür Üniversite Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Kerem Çepli ve şair Akif Kurtuluş, üniversitede verilecek olan derslerin belli bir eğitim müfredatını öğrencilere empoze etmek biçiminde gelişmeyeceğini söylüyorlar.
Şiir-Drama Atölyesi dersinin bir anlatıcı-dinleyici yöntemi ile değil birlikte tartışma ortamı ile verileceğini; amaçlarının uzun vadede geleceğin sanatçısını ve sanat kuramcısını yetiştirmek olduğunu söyleyen Çepli, kendileri açısından Marksizmin estetik alanda yeniden üretilmesinin önemli bir hedef teşkil ettiğini belirttikten sonra çıkış noktası olarak da Brecht estetiğini temel aldıklarını ifade ediyor.
Çepli sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aristotelesçi estetik kültür bugün egemen ve resmi ideolojilere hizmet ediyor. İşçi sınıfının ve ezilenlerin estetik kültürünün ise Brecht’in estetik kültürü olduğunu düşünüyorum.”
Üniversitedeki dersler arasına, Amed Kültür Merkezi ve Mezopotamya Kültür Merkezi’nin katkıları ile “Kürtçe’nin yapısı ve Güzel Kürtçe Yazımı” konulu bir dersin de konduüunu söyleyen Çepli, dersin amacının ilk etapta Kürtçe öğretilmesi olduğunu, ancak uzun vadede gelişmiş bir bilim Kürtçesine ulaşılmaya çalışılacağını söylüyor.
Rus Devrimi ve Sanat, Sanat ve politika, Brecht ve Adorno konusunda verilecek derslerden sorumlu olan şair Akif Kurtuluş ise oluşumun üniversiteden çok “tartışma ortamı” olarak anlaşılması gerektiğini söylüyor. Özgür Üniversite’nin en anlamlı katkısının burjuva ideolojisine alternatif kültür üretimini sağlaması olacağını bildiren Kurtuluş, baskı altındaki kültürlerin kendisini ifade etmesi ve kendi dinamikleri ile gelişmesi gerektiğini söylüyor. Üniversitenin bu oluşumuna hizmet edeceğini bildiren Kurtuluş şöyle devam ediyor:
“Özgür Üniversite sanat pratiğinin diğer toplumsal pratiklerle ilişkisi üzerine oturmuş bir bilimsel çalışma alanını kendisine seçiyor. Sanat pratiğinin özellikle de politik pratikle ilişkisi üzerine bir tartışma ortamı yaratmayı amaçlıyor. Türkiye’de üretilen sanatın yanısıra sanatla politikanın örtüştüğü yerler ilgi alanına giriyor. Rus devrimi bizim bugünkü sorunlarımızı da büyük ölçüde kendi içinde taşıyor. Oraya bakarak sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne olduğunu daha iyi görebiliriz.”
Egemen kültüre seçenek oluşturabilecek bir kültür oluşumunun nüvelerinin bugün yaşadığımız toplumda yer aldığını belirten Kurtuluş alternatif kültür kavramı ile ilgili olarak da şunları söylüyor:
“Alternatif kültür ancak alternatif toplumsal ilişkiler kendiliğinden oluştuğunda vardır. Bugün bu toplumsal ilişkiler olmadığı için bu fikrin çok embroyonik özelliklerini toplum taşıyor. Yer yer çelişkili, yer yer grup yada bir sınıfın içerisinde, ama taşıyor.”