Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Hafız Akdemir, 8 Haziran’da Diyarbakır’da başına sıkılan tek kurşunla hayatını kaybetti. Özgür Gündem gazetesi 9 Haziran’da Kurşun Gerçeği Öldürmez manşetiyle çıktı.
Akdemir’e arkasından yaklaşıp tabancayla başına bir el ateş eden saldırgan olay yerinden kaçmayı başardı. Görgü tanıkları katilin 20-22 yaşlarında, esmer, bıyığı hafif çıkmış, orta boylu, saçları önden biraz dökülmüş, lacivert uzun kollu kot gömlekli, lacivert kot pantolonlu ve spor ayakkabılı olduğunu anlattı. Özgür Gündem, Diyarbakır Bürosu çalışanlarının bir süredir ev ve işyerlerini telefonla arayan kişilerce tehdit edildiğini de yazdı.
Hafız Akdemir, 1984-1991 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde yatmış ve geçtiğimiz yıl tahliye olmuştu. Yeni Ülke Gazetesinde bir yıl boyunca çalışan Akdemir, yabancı ülkelerden gelen yabancı heyetler ve kontrgerilla konularında haberler yazmıştı.
Gündem gazetesi, birinci sayfasında şu çağrıyı yaptı:
“Hafız Akdemir’in cenazesini 10 Haziran 1992 Çarşamba günü kaldırılacaktır. İşçilerden köylülere sendikacılardan gazetecilere, milletvekillerden bakanlara, Başbakan’dan Cumhurbaşkanı’na kadar cinayete karşı olan herkesi Diyarbakır’a cenazeye katılmaya çağırıyoruz.”
Gündem gazetesinin haberinde yer verilen detaylar şöyle,
1992’nin Şubat ayından bu yana Diyarbakır, Batman, Cizre ve Bursa’da öldürülen 5 gazetecinin “kontrgerilla” ve “resmi devlet görevlileri” tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü.
2000’e Doğru Dergisi muhabiri Halit Güngen 18 Şubat 1992 tarihinde Diyarbakır’ın Ofis semtinde bulunan dergi bürosunda saat 19.40 sıralarında kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğrayarak ağır yaralandı. Ensesinden aldığı tek kurluna Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Güngen, tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak öldü. Halit Günden öldürülmeden bir kaç gün önce 2000’e Doğru Dergisinde “Kontrgerilla” ile ilgili haber yazmıştı.
Yeni Ülke Gazetesi’nin Batman muhabiri Cengiz Altun, 24 Şubat 1992 tarihinde gazete bürosuna gitmek üzere saat 09.00 sıralarında evinden çıktıktan sonra Yeni Mahalle 8. Caddede bulunan Hacı Şirin Camii önünde kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Başından ve vücudundan aldığı 5 kurşun yarasıyla Batman SSK Hastanesi’ne kaldırılan Altun, saat 10.00 sıralarında yaşamını yitirdi.
Daha önce defalarca gözaltına alınan Altun, son zamanlarda sık sık ölümle tehdit ediliyordu. Cengiz Altun da Halit Günden gibi “kontrgerilla” ile ilgili haberciliğiyle dikkat çekmiş, bölgedeki karanlık cinayetlerin üzerine giden bir gazetecilik çizgisi izlemişti.
Sabah Gazetesi muhabiri İzzet Kezer, Newroz Bayramını izlemek için geldiği Cizre’de 23 Mart günü görevini yaparken yanındaki gazetecilerin “Ateş etmeyin biz gazeteciyiz!” şeklindeki uyarılarına rağmen panzerden atıldığı ileri sürülen kurşunla öldürülmüştü.
Bursa’da “kimliği bilinmeyen kişilerce” kaçırılan Körfez’e Bakış Gazetesi’nin sahibi ve yazıişleri müdürü Bülent Ülkü, 31 Mart 1992 tarihinde Bursa-Uludağ Karayolu’nun 12. Kilometresinde Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce, başından vurulmuş olarak bulundu. Vücudunun birçok yerinde işkence izlerine rastlanan Ülkü’nün öldürülmesi “kontra eylemi” olarak nitelendirildi.
Beş ay içinde öldürülen 4 gazetecinin de katilleri bulunamadığı gibi Devletin resmi görevlilerinin bu cinayetleri aydınlatmak için herhangi bir çaba içinde oldukları da görülmedi.
Gündem’in Elazığ Bürosu’nda çalışmakta olan muhabirlerimiz sivil polisler tarafından takip edilerek çalışmaları engelleniyor. Muhabirlerimize yönelik bu baskılar, 5 Haziran günü Elazığ kent merkezinde 3 gencin ev baskını sırasında öldürülmesi ile ilgili haberlerin gazetemizde çıkmasına rastlaması dikkat çekti.
Tepkiler
“Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Gümüşbaş yaptığı açıklamada Hafız Akdemir’in öldürülmesiyle Gaziantep’te aynı gün Türkiye Gazetesi çalışanlarından Celal Erbaş’ın bıçaklı saldırıya uğrayarak ağır yarlanmasını nefretle kınadı.
Gümüşbaş, yaptığı açıklamada “Gazetecilik gibi çok şerefli bir kamu görevini yerine getirmekten başka hiçbir suçları olmadığına inandığımız bu iki arkadaşımıza yapılan saldırıları, aslında özgür düşünceye ve demokrasiye yapılan saldırılar olarak değerlendiriyoruz. Suçluların bir an önce yargı önüne çıkartılmaları ve bu tür olayların önlenmesi çin hükümeti göreve çağırıyoruz” dedi.
Öte yandan Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Şubesi’nden yapılan basın açıklamasında da “Gazetecilere yönelik saldırıların önüne geçilmemesi karşısında söyleyecek söz bulamıyoruz. Basın özgürlüğünden, gazeteci haklarından her fırsatta söz etmeyi ihmal etmeyen bütün yetkilileri gerçek sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” denilerek bütün dernek üyeleri ve gazetecileri salı günü Türkiye Gazeteciler Sendikası önünden İstanbul Valiliği’ne kadar yapılacak olan yürüyüşe çağırıldı.
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Tanyolaç, “Gazetecilere yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz” dedi.
Başbakan Süleyman Demirel’e bir telgraf çeken Basın konseyi başkanı Oktay Ekşi “Bu alçakça cinayetler önlensin” dedi. Ekşi, telgrafında son dört ay içinde beş gazetecinin “kimliği belirsiz” kişilerce öldürüldüğüne dikkat çekerek şunları söyledi,
“Son dört aylık tablo başta polislerimizin olmak üzere hemen her gün birilerinin saldırılarına uğrayan meslektaşlarımızın ne kadar güç şartlar altında görev yaptığını bir kez daha açıklıyor. Meslekdaşlarımızın güven içinde görev yapmalarını sağlayacak önlemlerin alınmasına ilişkin önerilerimizin bir an önce uygulamaya konulmasını ve bu alçakça cinayetlerin önlenmesini sağlayacak tedbirler alınmasına emirlerinizi diliyorum”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Orhan Erinç yayınladığı basın bülteninde gazetemiz çalışanlarına başsağlığı dileyerek, yetkililerden arkadaşlarımızın katilini en kısa sürede yakalamalarını beklediklerini belirtti. Akdemir’in katledilmesiyle ilgili bir basın açıklaması yapan Yeni Ülke Gazetesi sahibi Av. Yusuf Serhat Bucak, Akdemir’in bir süre kendi gazetelerinde de çalıştığını belirterek bu cinayetin devlet devlet destekli gizli güçlerce gerçekleştirildiğini söyledi. Bucak, açıklamasında şöyle dedi, “Hafız’ı öldürenler çok iyi bilsinler ki ülkemizde hergün binlerce Hafız dünyaya geliyor. Cengizleri, Hafızları, İzzetleri susturmak çok kolay olmayacaktır.”
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti de yaptığı bir basın açıklamasında Akdemir’in katledilmesini şiddetle kınadı.
Ulusal Basın Ajansı (UBA) tarafından yapılan basın açıklamasında Akdemir’in öldürülmesi nefretle kınanarak Halit Güngen, Cengiz Altun ve İzzet Kemeri kurşunlayanların da en kısa sürede yakalanarak hak ettikleri cezaya çarptırılması istendi. 2000’e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever de yaptığı açıklamada Akdemir’in öldürülmesinden dolayı büyük üzüntü duyduklarını belirtti. Gerçek Dergisi Haber Müdürü Emin Karaca, gazetecimize gönderdiği başsağlığı mesajında “Yurtsever ve demokrat basına karşı bu tür saldırılarla amaçlarına ulaşacaklarını sananların yanılacaklarını kısa sürede anlayacaklardır” dedi.
Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek ise şu açıklamayı yaptı: “Hafız Akdemir’in katledilmesi Vedat Aydın ile başlayan cinayet zincirinin son halkasıdır” Ekonomist ;Dergisi çalışanları da gazetemize başsağlığı mesajı göndererek katillerin bir an önce yakalanmasını istedi. İçişeleri Bakanı İsmet Sezgin de gazetemize bir başsağlığı mesajı gönderdi.
