Rıza Zıngal- GÜNDEM
İZMİR- İzmir’de Valilik ve belediyeler tarafından ortaklaşa yürütülen operasyonlarda üç günde 500’e yakın gecekondu yıkıldı. İzmir’in Gaziemir semtiyle Karşıyaka ilçesine bağlı Küçük Yamanlar ve Şemikler semtlerinde yapılan operasyonlarda yıkıma direnen ve protesto yürüyüşü yapanlardan 15 kişi gözaltına alındı. Gecekondu yıkımının yapıldığı semtelerde özellikle Kürtler’in oturduğu belirtildi.
İzmir’de özellikle Kürt nüfusunun yoğun olarak oturduğu Gaziemir
Küçük Yamanlar ve Şemikler semtlerinde üç gün içinde 500’e yakın ev Valilik, Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyeleri’nin ortaklaşa gerçekleştirdikleri operasyonlarla yıkıldı. Yıkıma karşı direnen ve protesto gösterisi yapanlardan, 15 kişi gözaltına alındı.
Karşıyaka ilçesine bağlı Küçük Yamanlar semtinde 300 evin yıkılmasıyla başlayan operasyon Şemikler mahallesi ve Konak ilçesine bağlı Gaziemir semtinde 200 evin yıkılmasıyla sürdü.
Evleri yıkılan Şemikler Yalı Mahallesi sakinleri Karşıyaka Kaymakamlığı’na bir protesto yürüyüşü yapmak isterlerken polis tarafından dövülerek dağıtıldılar. Olay sırasında iki kişi yaralandı ve 12 kişi gözaltına alındı.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cihan Türsen, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin ısrarı karşısında yıkım yapmak zorunda kaldıklarını açıklayarak, “Gecekondusu yıkılan vatandaşlarımızın listesi çıkarılmış olup, bunlardan gerçek ihtiyaç sahiplerine en kısa sürede arsa dağıtımını gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Küçük Yamanlar’da evleri yıkılanları ziyaret eden Halkın Emek Partisi İl Sekreteri Ahmet Turan Demir bir açıklama yaparak, gecekondu yıkımlarının metropol kentleri Kürtsüzleştirme politikasının bir sonucu olduğunu savundu. Demir, “Bir süre önce işportacıların ekmek tekneleri ellerinden alındı. Yıkımlarla da devletin Kürt halkına yönelik genel politikasının uzantısı olarak, yerel yönetimler eliyle metropol kentleri Kürtsüzleştirmek amaçlanıyor. Basının şırınga ettiği ‘Kürtsüz bir İzmir istiyoruz’ mesajlarının uygulamaları bunlar” diye konuştu.
Şemikler semtinde evleri yıkılan vatandaşlardan Reşit Şimşek ise gözyaşları içinde anlattı: “Seyyar satıcılık yapıyordum. Yine büyük bir operasyon yapıp arabamı elimden aldılar. Sonrasında kasalar taşıyarak satıcılık yapmaya başladım. Bizi işsiz emeksiz bıraktıkları gibi şimdi de evsiz bıraktılar. Buraları bataklıktı. Hepimiz el arabalarıyla toprak getirip doldurduk buraları. Belediye numaralar verdi, elekritiği suyu bağladılar. Sonra da Kürdüz diye yıkıldı evlerimiz”
70 yaşındaki Revşe Şimşek, yıkımlar sırasında polislerin kendisini dövdüğünü ve yerlerde sürüklediğini söyleyerek şöyle konuştu, “Memleketim Mardin’den zulüm olduğu için fakir olduğum için geldim. Avuçlarımızla doldurduk evin temelini. Bunların yaptığını gavur yapar ancak. Ne acımasız devlettir bu?”
Bu arada İnsan Hakları Derneği İzmir Şube Başkanı Avukat Ş. Akkaya da yıkım bölgelerini dolaşarak bir açıklama yaptı. Akkaya, “Vatandaşların barınma hakkı Anayasa’da güvence altına alınmıştır. Bu nedenle yıkım yapan devletin insanların açıkta kalmamaları için yer gösterme sorumluluğu vardır. Oysa insanlar evsiz barksız ve sağlıksız koşullara terkedilmiştir. Salgın hastalıklar çıkabilir. Böyle bir durum insanlık dışıdır, kınıyoruz” ded.
SHP İzmir İl Başkanı Turhan Karakaş bir süredir devam eden gecekondu yıkımları ile ilgili bir açıklama yaparak, sağlıklı bir kentleşme için çözümler aradıklarını söyledi. Gerek gecekonduda yaşayan insanlar gerekse de kentliler için sağlıksız yapılaşmanın ciddi sorunlar yarattığına dikkat çeken Karakaş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi, “Gecekondu sorunu yıllardır kanayan bir yaradır. Bir yanda barınma ihtiyacında olan mağdur insanlar bir yanda sağlıksız büyüyerek ve giderek yaşanmaz hale gelen İzmir.. Gecekondu sorununa kentte yaşayan bütün insanları düşünerek çözüm üretmek kararlılığı gösterilmelidir. Gecekondu yıkımları bizi üzmektedir ancak daha güvenceli çözümle bir telafi edilecektir”