Beşir Ant
Botan yöresinde dengbejlik çok yaygındır. Kürt toplumunun kapitalizmin geliştirdiği kitle iletişim araçlarına çok geç ulaşması, sözlü edebiyat sürecinin gereğinden fazla sürmesi sonucunu doğurdu. Yakın zamana kadar gerek bölgesel gerekse bölgeden bölgeye halk kitleleri arasında, iletişim kanallarının işleyişi hep dengbejler aracılığıyla yerine getirilirdi. Dengbej, salt bir “ses sanatçısı” değildir. Onlar, bazen bir tarihçi, çağının ve halkının acılarının, sevinçlerinin, kahramanlık veya ezilmişliklerinin süzülmüş birer tanığıdırılar. Bazı bölgelerde bunlara Çêrbej (söz anlatıcısı), Kilambêj (söz veya türkü söyleyicisi), Çirokbej (öykü anlatıcısı) adları da verilir. Bu isimlerden hangileri ile tanınırlarsa tanınsınlar işlevleri geçmişten devraldıkları yüklü kültür mirasını işlemek, buna kendi çağının gerekli katkısını yaparak gelecek kuşaklara ve tarihin sonsuzluğuna emanet edip girmektir. Bu katkı, onların özgün yetenek ve kültürlerinin düzeyi oranında olur.
Dengbejlerin söylemi ister efsane, kahramanlık ya da aşk öyküleri anlatsın, isterse türküler biçiminde söylensin, her zaman epik bir söylem tutturularak yapılır. Bendler, beyitler, uzun cümlelerin sonunda bile olsa uyaklarla birbirine bağlanır. 1950-60’lı yıllara kadar Cizre’nin meşhur kalaycı, bakırcı ve çerçileri Hakkari’ye, Van’a kadar uzanan bu alanda bu zanaatkarlıklarının yanında dengbêjliğinin de öncülüğünü sürdürürlerdi hatta bu ikinci işlevleri onlara daha büyük bir itibar verirdi halk arasında. Kim daha zengin bir anlatıma sahipse onun değeri ve müşterileri daha fazla olurdu. Örneğin, bir Sadiqê Şemsî bir Xelîlê Pire, Çimelî bu geniş coğrafik alanda çok namlı insanlar olmuşlardı. Onların adını duymayan, sohbetlerine katılmayan insan ya da aşiret yok gibiydi. Melayê Gulê’nin fıkraları, Feqe Lwij û Şêxê Dîne’nin serüvenleri, Lawkê Xerîb’in öyküleri önemli konulardı. Botan Emiri Bedir-Xan Bey’in İsyanı, Mîr Mihemed’in Neçirvan’lığı (av öyküleri), yine onun bir peri kızına gönül verişi, onunla gizli nikahı, Emerê Temer’in Şêx Seîd’le birlikte asılışı, Şêx Evdirehmanê Garisî’nin yine Şêx Seîd isyanı sırasında Neco isimli Arap hizmetkarı tarafından kalleşçe öldürülüş, Geliyê Tiyarê çarpışmaları, Geliyê Goyan ( Goyan Vadisi)’ın Türkler tarafından nasıl hileyle ele geçirildiği hep epik bir biçemle aktarılırdı. Çêrokên Feyrûz Şah (Feyruz Şah hikayeleri), Çêroka Mlik Darav (Melik Darav’ın Masalı), Ristmê Zal, Hewranê Ereb, Çêrokên Harun Reşîd (Harun Reşit’in 1001 Gece Masalları), Çêroka Enter, Çêrokên Keçolok (Keloğlan hikayeleri) bizim kuşağın da sonlarına yetişebildiği, bugün ise hemen hemen sonu gelmiş bir geleneğin uzun kış gecelerindeki düş kahramanlarıydılar.
Dengbêj, bilgedir aynı zamanda: “Kalkê Şev û Rojan” (Gündüzler ve Gecelerin Piridir) Gece ile gündüzün kavuştuğu yerde nöbet tutar. Halkının tarihinin kayıt tutucusudur. “Ağrı Dağı Efsanesi”nin Demirci Huso’susdur. Newroz Efsanesi’nin Demirci Kawa’sıdır. Cizre’nin Hakkari’nin bakırcısıdır, halkının öfkesini kapkaçağın nakışlarına işler.
Nûh (yeni) peygamberdir, halkını pisliklerden arındırmış, tufanlardan kurtarmış olarak Cudî Dağı’nda düzlüğe ulaştırır.